Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs 18, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Atatürk bizi kurtardı

“Atatürk bizi kurtardı” diyenlere ithaf olunur… Umarım gaflet uykusundan uyanırsınız Bir babanın Oğluna Nasihatleri ! Bak Evladım Atatürk Olmasaydı ne olurdu biliyormusun? Mesela yurdumuz Yunalıların eline geçerdi. Ve bu adi Greek Yunanlılar ne yapardı biliyormusun? 1 – Derhal Islami harfleri kaldırıp yerine greek veya latin harfleri koyarlardı. 2 – Diyaneti kurup Islamiyeti karantina altına alırlardı. 3 – Kılık kıyafet devrimi yapıp, Islam’a ait ne görüntü varsa yok ederlerdi. 4 – Camiileri ellerine geçirip oraya namaz kıldırma memurları koyup Islamı değilde istedikleri dini, Islam diye halka yuttururlardı (yutturmaya çalışırlardı)… 5 – Dini devlet eliyle hutbelerden kullanıp, buna hayır diyenleri köktenci diye yaftalarlardı. 6 – Hicri takvimi kaldırıp yerine gregoryan takvimini koyarlardı. 7 – Islam şeriatine uygun ne varsa kaldırıp, hırıstıyanlığı empoze ederlerdi. 8 – Ölçü ve tartılarımızı bile değiştirirlerdi. 9 – Her en güzel köşeye faiz kurumu bankaları koyarlardı. 10 – Içkiyi s

MECLİS TUTANAKLARINDAKİ LİNK

m.kemalin cehennemlik olduğunun hükmünü bir tarafımızdan uydurmuyoruz. "Ikra, Bismi, Rabbi **safsatası m.kamal kendi el yazısı  Allah’ın âyetlerini inkâr edenler var ya, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir. 39 / ZUMER - 63 Atatürk : Gökten indiği "sanılan" kitapların dogmaları.. Aziz milletvekilleri, Dünyaca bilinmektedir ki, bizim devlet yönetimimizdeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı prensipler, yönetimde ve politikada bizi aydınlatıcı ana çizgilerdir. Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya yaşamdan almış bulunuyoruz.(Alkışlar) MECLİS TUTANAKLARINDAKİ LİNKİ : http://www.tbmm.gov.tr/ tarihce/ataturk_konusma/ 5d3yy.htm Ankebut Suresi 47 – “(Resulüm!) İşte sana (önceki kitapları tasdik eden) bu kitabı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan da ona iman eden nice kimsele

Her şey Lozan görüşmeleri sırasında oldu

Her şey Lozan görüşmeleri sırasında oldu Her şey Lozan görüşmeleri sırasında oldu. Bir çok kaynaklarda "gizli bir antlaşma ile Ismet Paşa'nın Ingilizlere Hilafeti kaldırma sözü verdiği" belirtiliyor. Yakın Tarih Ansiklopedisinde de bu tez bir çok belge ile teyid edilmektedir. (Haham) Haim Nahum Efendi'nin bu yeni oluşumlarda büyük rolü olduğu görülüyor.. Daha... sonra Mısır'a giderek Cemal Abdün nasır'ın danışmanları arasında yer alacak olan Nahum efendi projesini Amerika'da hazırlamış Amerikan ve Fransız entelijansı ile birlikte sonuçlandırmıştır.. Nahum efendi Ismet Paşa'nın Lozan'da yanından ayrılmamış ve Mustafa Kemal Paşa ile de İzmir Iktisat Kongresi esnasında görüşerek bu konuda görüş alışverişinde bulunmuştur. Izmir Iktisat Kongresi yeni Turkiye Cumhuriyeti için bir dönüm noktasıdır. Ali Ihsan Sabis bu görüşmeden sonra askerlerin yorgun olduğu gerekçesi ile terhis edildiğini yazar. Lord Gurzon görüşmelerin sonunda Hilafetin kaldırılması ile

Ingiliz Valisi

Anadolu'da Ingiliz idaresinden o kadar da rahatsızlık duyulmaması gerektiğini söyledikten sonra Mustafa Kemal, bu topraklar üzerindeki Ingiliz idaresinde bir vali olarak çalışmaya hazır olduğunu gazeteci aracılığıyla işgalci yetkililere söyle iletecektir: "Eğer Ingilizler Anadolu için sorumluluk kabul edecek olurlarsa Britanya idaresinde bulunan tecrübeli Türk valileri ile işbirliği halinde çalışm ak ihtiyacını duyacaklardır. Böyle bir selahiyat dahilinde hizmetlerimi arzedebileceğim münasip bir yerin mevcut olup olmayacağını bilmek isterim..." KAYNAK: (Price'in Extra-Special Correspondent (Çok Özel Yazışmalar) adlı kitabından (1957, sayfa 104) aktaran Gotthard Jaeschke Kurtuluş Savaşı ile Ilgili Ingiliz Belgeleri, Çeviren: Cemal Köprülü, Ankara 1991, Türk Tarih Kurumu Yayınları, s.98)

CUMHURSUZ CUMHURIYET

CUMHURSUZ CUMHURIYET Kurtuluş savaşında Mustafa Kemal’le beraber olan, kurtuluş savaşına en az Mustafa Kemal kadar katkı sağlayan beş isim. Bunlar Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Alı Fuad, Refet Bele ve Cafer Tayyar’dır.  Bu isimlerin ortak özelliği, canlarıyla, mallarıyla ülkenin düşman işgalinden kurtulması için ortaya koydukları mücadeledir. Bunlar, ne vatan hainidir, nede cemiyetin suç kabul e ttiği bir fiil işlemişlerdir. Dahası, irtica damgası yiyecek kadar İslam’ı yaşamıyor, hatta hiçbiri namaz dahi kılmıyordu. Bu insanlar niçin dışlandı? Bu insanlara onca eziyet ve cefa niçin çektirildi? Her fırsatta Türk milletinin fazilet ve üstünlüğünden bahseden Mustafa Kemal, Türk müziğini yasaklayıp, yerine batı müziğini niçin getirdi? Bu ülkede yıllarca, radyodan Türk müziği çalınması yasaktı. Bunun sebebi nedir? Kurtuluş savaşı öncesinde ve sonrasında İngilizler bizim dostumuz mu, yoksa düşmanımız mıdır? İngiliz’lerin düşmanımız olduğu şüphe kaldırmayacak kadar gerçektir. Neden mi

İsrail Devleti’nin temelleri Çanakkale’de atıldı.

ISRAIL DEVLETINE GIDEN YOLUN TAŞLARI ÇANAKKALE`DE DÖŞENDI Siyonist İsrail Devleti’nin temelleri Çanakkale’de atıldı. İttihatçılar tarafından bir oldu bittiye getirilerek 1.ci Dünya savaşina sokulan Osmanlı Devleti’nin, bu savaştan mağlup ayrılacağını tahmin eden Vladimir Jabotinsky ve Joseph Trumpeldor adlı Siyonistler, hasta adam Osmanlı mirasından Yahudilere de Filistin’in pay olarak düşeceğin i umuyorlardı. Nitekim bu konuda Jabotinsky: “Mirasın paylaşılması için önce mirası bırakanın ölmesi gereklidir.” diyerek bu konudaki niyetini açıkça ortaya koymuştur. Vladimir Jabotinsky ve Joseph Trumpeldor bu amaçlarını gerçekleştirmek için harekete geçerek, İngiliz Generali Makswell’den İngiltere’nin yanında Osmanlı Devleti’ne karşı Filistin de savaşmak için cephe açılmasını istemişler; Makswell ise onlara, Filistin’de yeni bir cephe açmaya şimdilik ihtiyaç olmadığını, ancak Yahudilerin katırlı bir alay oluşturarak cephane ve askerî malzeme taşımak amacıyla Çanakkale/ Gelibolu cephesinde gö

Yerinde saymaya yarar Atatürk ilke ve inkilaplari

Yerinde saymaya yarar Atatürk ilke ve inkilaplari yarasa yarasa Uzaya gidenlerin arkasindan el sallamazdik bir kerametleri olsa 2013 yilinda hala 90 sene önceki devrimler,ilke ve inkilaplar ögretiliyor okullarda.Sapka Devrimi,Kilik kiyafet devrimi,ölcü metre devrimi vs..Elektronik cagini terketmek üzereyiz.Bilim ve teknolojide isik ve ses hiziyla yarisiliyor biz hala su devrimi yapti bizi medeni eyledi,bu devrimi yapti bizi geri kalmaktan kurtardi masallariyla oyalaniyoruz. Yenilik ve gelisme adina sapka devriminin bu millete,bu topraklara ne katkisi oldu?Basimizda sapka olmasaydi beynimize günes mi gececekti?Beynimizi sulanmaktan korumak,okudugumuzu aklimizda tutalim,kacmasin diye mi yapildu bu devrim? Kilik kiyafet devrimi yapmis da medeni olmusuz.Kendine özgü kiyafeti cikarip baskasinin giyimini taklit etmek medeniyet mi?Kendi kültüründen taviz vermeyen Japonya medeniyetsiz mi? Egitim sistemimiz bastan sona degismeli.Gelecek ve yenilik adina hic bir sey vaad etmiyor.Egitim degil old

Barış ve Kurtuluş Ancak İslamla Olur

Barış ve Kurtuluş Ancak İslamla OlurBu memlekette laikçilik ve şu mahut ve malum resmî ideoloji ile iç barış olmaz, sosyal mutabakat olmaz.Barış ancak İslamla olur.Her İslam ile de olmaz, gerçek İslamla, Osmanlının kuruluş ve yücelme devrindeki İslam uygulaması ile olur. İslamcılıkla, reformculukla, BOP İslamı, Fazlurrahmancıl ıkla ile olmaz.Bu dediklerimi Sabataycılar, Pakraduniler, Kripto Yahudi ler ve Kripto Haçlılar anlamaz, idrak ve kabul etmez.Dıştan Türk görünen bir Kripto, New York’ta on beş yirmi yıl önce bir arkadaşına ne demişti? “Biz Yahudiler yirminci asırda iki Yahudi devleti kurduk…”Türkiyemizde açık ve çoğulcu bir rejim var ama bu rejim şeffaf mıdır?Halk olup bitenlerin iç yüzünü biliyor mu?Birileri şöyle bir macun yapmışlar, halka yutturuyorlar:Kur’an okunurken, aynı zamanda ilahiler, neyler, bendirler çalıyor… Mehmed Akif, Yunus Emre… Camilerden gürül gürül ezanlar okunuyor… Okullarda aldatmaca zorunlu din dersleri… Başında tam sayfa Paşa’nın portresi ve Gençliğe Hita

ATATÜRK MUSTAFA'DAN KURTULMAYA ÇALIŞMIŞTI

Atatürk 1935'te Dil bayramı vesilesiyle gönderdiği telgrafta imzasını Mustafa Kamal olarak atmıştı. Neden mi? Çünkü dilede özelleştirmenin zirveye çıktığı 1935'te Yusuf Ziya (Özer) ve Naim Hazım (Onat) Atatürk'ü Kemal adnın Arapça'dan Türkçe'ye geçtiği orjinal halinin Kamal olduğuna ikna etti. Bu konuyu ilk olarak Taraf'ın tarihçi yazarı Ayşe Hür gündeme getirdi. Bugün Emre Aköz de köşesinde bu ko nuya yer verdi. Toplumsal Tarih dergisinin 204'üncü sayısı bu ay çıktı. Demek ki 17 yıldır yayınlanıyor. Bu süre içinde dergi herhalde ilk kez bu kadar çok yayın tarafından alıntılandı. KAMAL DA NEREDEN ÇIKTI Genellikle genç editörlerin çalıştığı internet haber siteleri tarihçi Mehmet Ö. Alkan'ın "Mustafa'dan Kamâl'a Atatürk'ün İsimleri" başlıklı makalesinin adeta üzerine atladılar. (Yanlış yazmadım, evet Kamâl ve ikinci 'a', şapkalı) Haklılar çünkü çoğu, Atatürk'ün Kemal'den başka Kamâl diye bir başka adının daha olduğunu

TÜRKOLOG GÖZÜYLE M. KEMAL

HOLLANDALI TÜRKOLOG GÖZÜYLE M. KEMAL Prof. Dr. Erik Jan Zürcher’le çalışma odasında Türk bayrağı ve Türkiye haritası altında yaptığımız röpörtajda Cumhuriyet’in 75 yılını değerlendirirken; ‘ölümünden 60 yıl sonra Atatürk’ün günümüz Türkiye’sinde ne derece ağırlığı var’ diye soran gazeteciye Profösör şöyle cevap veriyor: “Oldukça fazla. Son 5-6 yıldır Atatürk İslam’ı engellemekte panzehir gibi kull anılmakta!” “Modern Türkiye” tarihi isimli kitabında yazarı olan Türkolog, Türkiye Cumhuriyet’i tarihi üzerinde tam bir uzman. 1995′de basılan kitap bir çok tepki aldı. Çünkü kitap gerçekleri olduğu gibi yazdığından bir çokları tarafından olumsuz karşılandı. Kitabında Zürcher, M. Kemal’i Türk tarihini saptırmakla suçluyordu: “36 saat süren (12′den 20 Ekim’e 1927) CHP kongresindeki (Nutuk) olmasa Türkiye ne olurdu bilemiyorum?” diyor. Burada M. Kemal’in ender taktik ve ustalığından (!) ve insafsız kararlılığını vurguluyor. M. Kemal’in Stalin’inkini andıran mozelesinin çok sık ziyaret edil

SAMSUN'DAKİ İNGİLİZ TABURU ATATÜRK'E TESLİM Mİ OLDU?

SAMSUN'DAKİ İNGİLİZ TABURU ATATÜRK'E TESLİM Mİ OLDU? BİRİ İNGİLİZLERE SAVAŞI KAZANDIKLARINI SÖYLEMELİ Efendim, hikâye filmlik. Birkaç sene oluyor piyasaya çıkalı. Piyasa da piyasa ha; ne koyarsan satılıyor. Onun için fazla özene de gerek yok. Alıcısı olduktan sonra her malın kaliteli olması için neden de yok. Maksat satış olsun. Tekrarlayacağım izninizle: evet, ulusalcı cephenin yeni bir Atatürk  imgesi oluşturması gerekiyor anlaşılan; klasik, geleneksel Atatürk öyküleri artık pek öyle doyurmuyor gibi. Neden mi? Basit bir nedenden dolayı; çünkü resmî ideoloji ve tarih, o kadar çok yerden su alıyor ki, maşallah Titanik gibi batmakta. Delikler hem çok hem de geniş. Bunları yeniden onarmak için daha da büyük, daha da inanılmaz, daha da efsanevî öyküler bulup derlemek, eski kurgunun içine yerleştirmek lâzım. İyi de, bunlar nereden toplanacak? Kaynaklar belli ve hepsi tüketilmiş durumda. O halde, durumdan vazife çıkarmak ve artık düpedüz uydurmak gerekir. Nasıl olsa genişçe bir kitl

Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir kalmaya mahkumdurlar

(KAYNAKLARIYLA)  Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir kalmaya mahkumdurlar  10 Temmuz 1923 Ankara istasyonundaki kalem-i mahsus(özel kalem) binasında Fırka nizamnamesini müzakereden(Parti tüzüğünü inceledikten) sonra, Gazi ile yalnız kalarak hasbihallere başlamıştık. “Dini ve namusu olanlar aç kalmaya mahkumdurlar” dediler. Kendisini hilâfet ve saltanat makamına layık gören ve bu hususlarda teşebbüslerde de bulunan, din ve namus lehinde türlü sözler söyle yen ve hatta hutbe okuyan, benim kapalı yerlerde baş açıklığımla lâtife eden, fes ve kalpak yerine kumaş başlık teklifimi hoş görmeyen Mustafa Kemal Paşa, benim hayretle baktığımı görünce, şu izahatı verdi: “Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir kalmaya mahkumdurlar! Böyle kimselerle memleketi zenginleştirmek mümkün değildir. Bunun için önce din ve namus anlayışını değiştirmeliyiz. Partiyi(CHP'yi) bunu kabul edenlerle kuvvetlendirmeli ve bunları çabuk zengin etmeliyiz!”» KAYNAKLAR (Bkz. Kazım Karabekir, Paşaların Kavgas

Mustafa Kemal’in kişisel felsefesini yansitiyor

Yeni Laik cumhuriyet, Mustafa Kemal’in kişisel felsefesini yansıtıyordu. 1928′de yayınlanan bir kitabında, Grace Ellison, onun 1926-27 de kendisine söylediklerini aktarıyor: ”Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi  ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır..” Ayrıca bakınız: Andrew Mango – Atatürk Remzi Kitabevi 3.Baskı Sayfa: 532

M.kamal nasıl Cumhurbaşkanı oldu?

Hatırlamakta fayda var, M.kamal nasıl Cumhurbaşkanı oldu? Sanıyor musunuz ki Mustafa Kemal Çankaya’ya büyük bir mutabakatla çıktı. Alakası yok! Ali Şükrü’süz, Topal Osman’sız Atatürk’ün Cumhurbaşkanı seçilmesini anlatmak mümkün değildir. Atatürk önce meclisi seçti, sonra kendisini cumhurbaşkanı seçtirdi, ama yine de cumhuriyet ve kendi cumhurbaşkanlığı üzerinde tam bir mutabakat sağlayamadı. Bize anlatılan tarih ne yazık ki, Cumhuriyet’in ilanından sonra Atatürk’ün hiç tartışılmadan, son derece büyük bir kamuoyu desteği ile cumhurbaşkanı seçildiğini söyler. Yalan söyleyen tarih utansın! Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığına giden yol anlatılırken hiç anlatılmayan çok önemli tarihi olaylar vardır. Şimdi... İsmet Paşa Lozan’a gitti geldi ve başarısız oldu. Atatürk İsmet Paşa ile Eskişehir’de buluştu ve Lozan hakkında bilgi aldı. Ankara’ya döndüğünde kendisini kimse karşılamadı. Rauf Orbay Başbakan’dı, ona niçin karşılanmadığını sordu. Rauf Orbay başbakanlıktan istifa etti. Meclis Lozan görüşmele